REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Osmanlıca - Türkçe Sözlük'te zahir kelimesini içeren 1 kelime bulundu...

zahir / zahîr / zâhir / ظاهر / ظَاهِرْ / ظَه۪يرْ

  • (Zuhur. dan) Görünen, âşikâr olan. Açık, belli, meydanda olan.
  • Görünüşe göre.
  • Şüphesiz.
  • Suret. Dış yüz. Görünüş.
  • Anlaşılan.
  • Meğer. Galiba. Zannederim. Elbette.
  • Parlak, parlayan. Hüsün ve safvet üzere olan.
  • Engin denizler.
  • Taşkın, coşkun.
  • Semiz, tavlı ve bol olan.
  • Yüksek şeref.
  • Neşv ü nemâ bulup, gelişip, etrafa sarılıp sarmaşmış bitki.
  • (Zahr. dan) Kuvvetli deve.
  • Yardımcı, arka çıkan.
  • Geriden gelen kuvvet.
  • Yardımcı, arka çıkan.
  • "Bütün varlıkların dış yüzünü yaratan ve dışına da hükmeden" mânâsında ilâhî isim.
  • Görünen, belli.
  • Açık, belli, görünür, meydanda olan.
  • Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsından (güzel isimlerinden). Varlığında şek ve şübhe olmayan, her eserinde varlığına deliller, işâretler bulunan yüce Allah.
  • Açık, görünen, dış görünüş, insanın dış görünüşü.
  • Fıkıh usûlü ilminde; sevk edilmediği, kendisi için buyrulmadığı mânâ, açı
  • Açık, âşikar.
  • Görünen.
  • Ortaya çıkan, görünen, zuhur eden. (Arapça)
  • Belli, açık, aşikâr. (Arapça)
  • Sanırım (Arapça)
  • Görünüş, dış yüz. (Arapça)
  • Zâhir olmak: Ortaya çıkmak, görünmek, zuhur etmek. (Arapça)
  • Açık, görünür olan.
  • Arka çıkan.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın